İnşacı yaklaşım ya da inşacılık (Constructivism) teorisi aktörlerin kimlik, din, kültür gibi kavramlar yardımıyla davranışlarının şekillendiğini vurgalamışlardır. Kimliğin, aktörün iletişim ve etkileşiminde belirli etken olduğunu savunmuşlardır. Kimliğin toplumun ortak paylaştığı değerler ile oluştuğunu belirtmişlerdir. Ortak değerlerin oluşum ve aktarılması konusuna Nicholas Onaf dil faktörünü ekleyerek açıklık getirmiştir. Dil faktörünün yazıya geçirilip edebiyat oluşturmasıyla bireyler arası etkileşimin artmasını ve aktarılmasını sağlamıştır. Dil ve edebiyat toplulukların birbirinden ayırt edilmesine olanak tanımıştır. Bu çalışmada inşacılık teorisi hem kendi özünden hem de Nicholas Onaf’ın çerçevesinden açıklandıktan sonra Gagavuzların bu teoride dil teması üzerinden değerlendirilmesi yapılmıştır.

The constructivist approach or constructivism theory emphasizes that the behavior of actors is shaped with the help of concepts such as identity, religion, and culture. They argued that identity is a specific factor in the actor's communication and interaction. They stated that identity is formed by the values that society shares in common. Nicholas Onaf clarified the issue of the formation and transfer of common values by adding the language factor. Putting the language factor into writing and then creating literature has enabled the interaction between individuals to increase and be transferred. Language and literature allowed communities to be distinguished from each other. In this study, after the theory of constructivism was explained both from its own essence and from the framework of Nicholas Onaf, the Gagauz people were evaluated through the language theme in this theory.